Türkiyede Kentleşme Nasıl Başladı ?

Emir

New member
Türkiye’de Kentleşme Nasıl Başladı?

Türkiye’de kentleşme, tarihsel süreç içinde ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerin etkisiyle gelişen bir olgudur. Kentleşme süreci, özellikle 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüyle hız kazanmaya başlamış, Cumhuriyet dönemiyle birlikte ise farklı bir boyuta ulaşmıştır. Bu yazıda, Türkiye’de kentleşmenin nasıl başladığı, hangi dönemlerde ivme kazandığı ve günümüzdeki kentleşme sürecine nasıl bir dönüşüm yaşandığı ele alınacaktır.

Osmanlı Döneminde Kentleşme

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kentleşme, genellikle büyük şehirlerde, özellikle İstanbul, Bursa, İzmir gibi ticaretin merkezi olan alanlarda yoğunlaşmıştı. Ancak, Osmanlı toplumunun büyük bir kısmı kırsal alanda yaşamını sürdürüyor ve yerleşim birimleri genellikle köyler ve kasabalardan oluşuyordu. Kentleşme oranı, Batı Avrupa’ya kıyasla oldukça düşüktü. Osmanlı'da şehirlerin büyümesi, daha çok askeri ve ticari stratejilerle şekillenen bir süreçti.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, özellikle Tanzimat ve Islahat Fermanları ile yapılan modernleşme hareketleri, kentleşmeye dair bazı adımlar atılmasına yol açtı. Bu dönemde, şehir planlaması, altyapı çalışmaları ve sanayileşme teşvik edilerek büyük şehirlerin nüfusu artmaya başladı. Ancak, genel olarak, köyden kente göç hareketleri sınırlıydı ve şehirlerin hızlı bir şekilde büyümesi, ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru mümkün olabildi.

Cumhuriyet Döneminde Kentleşme Süreci

Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte, Türkiye’de kentleşme süreci daha hızlı bir ivme kazandı. 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, köyden kente göçü teşvik etmek için bazı politikalar geliştirmeye başladı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, özellikle sanayileşme ve kalkınma projeleri doğrultusunda büyük şehirlerde nüfus artışı görüldü. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirler bu dönemde daha fazla dikkat çekmeye başladı. Bu şehirlerde altyapı çalışmaları, sanayi yatırımları ve ulaşım ağlarının güçlendirilmesi kentleşmeyi hızlandırdı.

Ankara, Cumhuriyet’in başkenti olmasının yanı sıra, planlı bir şehir olma yolunda da önemli adımlar attı. Bu dönemde, İstanbul'dan Ankara'ya taşınan devlet daireleri ve bürokratik kurumlar, Ankara’nın hızla gelişmesine ve kentleşmesine katkı sağladı.

Sanayileşme ve Göç

1950'lerden sonra Türkiye’de kentleşme daha belirgin hale geldi. Sanayileşme, özellikle İstanbul, İzmir, Bursa gibi şehirlerde büyük bir hızla ilerlemeye başladı. Bu dönemde kırsal alanda yaşayan halk, iş bulma umuduyla büyük şehirlere doğru göç etmeye başladı. 1950’lerin sonlarından itibaren büyük şehirlerde yoğun nüfus artışı gözlemlendi. Bununla birlikte, şehirlerdeki altyapı yetersizlikleri, gecekondu bölgelerinin oluşmasına yol açtı. Kırsaldan kente göç hareketi, Türkiye’nin kentleşme sürecini daha da hızlandıran önemli bir faktör olmuştur.

Kentleşmenin hızlı ilerlemesi, büyük şehirlerdeki iş gücü talebini artırdı. Ancak, göçün getirdiği bu nüfus artışı, kentsel hizmetlerin yetersiz kalmasına ve gecekondu gibi düzensiz yerleşim alanlarının oluşmasına sebep oldu. Bu süreç, kentleşmenin sosyal ve ekonomik sorunlarla birlikte geliştiği bir dönemi işaret etmektedir.

Kentleşmenin Sosyal ve Ekonomik Etkileri

Kentleşme, Türkiye’nin toplumsal yapısında önemli değişikliklere yol açtı. Kırsaldan kente göçle birlikte, kırsal yaşam biçimi yerini daha çok sanayi ve ticaretle ilişkili olan kentsel yaşam biçimlerine bırakmaya başladı. Bu, toplumsal yapının değişmesi, kültürel etkileşimlerin artması ve eğitim ile sağlık gibi alanlarda yeni fırsatlar yaratılması gibi pek çok olumlu etkisi olan bir dönüşümdü.

Ancak, kentleşme süreci beraberinde bazı sosyal sorunları da getirdi. Büyük şehirlerde işsizlik, gecekondulaşma, altyapı eksiklikleri gibi problemler ortaya çıkmaya başladı. Sanayileşmenin etkisiyle iş gücü taleplerinin artması, köylü nüfusunun şehirlerde yer bulamaması gibi sebepler, kentleşmenin ilk yıllarında önemli zorluklara yol açtı.

Günümüzde Kentleşme ve Gelecekteki Yönelimler

Bugün Türkiye, dünya genelinde hızla kentleşen ülkeler arasında yer almaktadır. 1980’ler ve 1990’larda, büyük şehirlerin nüfusları ciddi şekilde artmış, Anadolu şehirlerinde de kentleşme oranı yükselmiştir. Şehirleşme oranı 20. yüzyılın ortalarından günümüze kadar önemli bir artış göstermiştir. Kentleşmenin temel nedenleri arasında sanayileşmenin artması, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması, yaşam standartlarının yükselmesi ve kültürel değişim yer almaktadır.

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler hala Türkiye’nin en kalabalık kentleri olmakla birlikte, ikinci ve üçüncü kuşak sanayi şehirlerinde de önemli büyüme gözlemlenmektedir. Ayrıca, bazı Anadolu şehirlerinde yaşanan hızlı kentleşme, büyük şehirlerin üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla teşvik edilmektedir. Bu süreç, planlı kentleşme ve yeşil alanların artırılması gibi modern şehircilik anlayışını içeren yeni politikaları gündeme getirmiştir.

Sonuç olarak, Türkiye’de kentleşme süreci, tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde küçük bir hızla başlamış, Cumhuriyet dönemi ile birlikte artan sanayileşme ve göç hareketleriyle hızlanmış ve günümüzde büyük şehirlerin büyümesi ve Anadolu’daki sanayi şehirlerinin gelişmesiyle devam etmektedir. Kentleşme, Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını şekillendiren en önemli olgulardan birisi olmaya devam etmektedir. Gelecekte ise kentleşmenin sürdürülebilirlik, yeşil alanların korunması ve altyapı yatırımlarının güçlendirilmesi gibi zorluklarla birlikte ilerlemesi beklenmektedir.
 
Üst