Ray Dalio küresel polikriz konusunda uyarıyor: 5 faktör küresel ekonomiyi tehlikeye atıyor

Felaket

New member
Multi milyarder ve dünyanın en büyük hedge fonu Bridgewater Associates'in kurucu ortağı Ray Dalio'nun dünya hakkında net bir görüşü var: Büyük imparatorlukların tarihi döngüler halinde ilerler ve süper güçlerin sonu kaçınılmaz görünüyor.


“Değişen Dünya Düzeni” adlı kitabında ABD ile Çin arasında çatışma riskini anlattı. ABD'de sosyal ve politik çatışmalar tırmanırken, Çin yeni dünya gücü haline geliyor ve mevcut dünya düzenini sorguluyor. Ray Dalio, bu gelişmeleri geçmiş imparatorlukların yükseliş ve düşüşünü de şekillendiren tarihle paralellik olarak görüyor ve küresel ekonominin tehlikeli bir dönüm noktasına doğru gidebileceği uyarısında bulunuyor.

Bu perspektif, Dalio'nun Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ile yaptığı bir röportajda bugün küresel ekonomiyi şekillendiren beş belirleyici gücün isimlerini verdiğinde analizini daha da ilginç hale getiriyor. Ray Dalio'ya göre borç krizinden jeopolitik gerilimlere ve teknolojik bozulmaya kadar bu trendler küresel ekonomiyi kalıcı olarak değiştirme potansiyeline sahip.

1. Borç krizleri ve ekonomik döngü


Dalio'nun değerlendirmesinin ana teması küresel borç yüküdür. Pandemi birçok eyaleti muazzam meblağlarda borç almaya zorladı ve bu da borçlarda tarihi artışlara yol açtı. Dalio, “Borç ve para döngüsü var” diye açıklıyor. “Borç biriktiriyorsunuz ve sonra karar vermeniz gerekiyor: para basmak mı yoksa temerrüde düşmek mi?” Her ikisinin de küresel ekonomi açısından sonuçları var. Artan faiz oranları ve devasa hükümet harcamaları, başta önemli ölçüde yüksek borçlanma maliyetleriyle mücadele eden gelişmekte olan ülkeler olmak üzere ülkeler üzerinde baskı oluşturuyor.

ABD'ye bakıldığında sorunun boyutu görülüyor. 2023'te ABD hükümeti borç ödemelerine büyük meblağlar harcamak zorunda kalacak ve bu da ekonomik dengeyi bozabilecek. ABD'nin borç yükü bu yıl artmaya devam edecek. Dalio, başkalarının varlıkları olarak ikiye katlanan bu borçların nasıl güvenli bir servet deposu olarak hizmet etmeye devam edebileceğini soruyor. Bu denge artık korunamazsa ekonomi üzerindeki etkisi ciddi olabilir.

2. Artan siyasi istikrarsızlık


Dalio ayrıca birçok ülkede, özellikle de ABD'de, artan siyasi bölünmeyi büyük bir risk olarak görüyor. Zengin ve fakir arasındaki artan uçurum, her iki taraftaki popülist hareketlerle birleşince sosyal ve politik dengeyi istikrarsızlaştırabilir. Dalio, “İç çatışmalar, düzensizlik; bunlar genellikle zenginlik ve değerler arasındaki büyük farklılıklardan kaynaklanıyor” diye uyarıyor.

Pek çok ülkedeki derin bölünmeler, siyasi uzlaşmaların artık mümkün olmadığı anlamına geliyor. Dalio'ya göre bu, öncelikle hükümetlerin harekete geçme yeteneğinin pahasına oluyor. Bu kutuplaşma özellikle ABD'ye yansıyor. Uzun vadede bu durum, ekonomi için öngörülemeyen sonuçlar doğuracak şekilde daha da büyük siyasi gerilimlere yol açabilir.

3. Jeopolitik gerilimler


İç çatışmaların yanı sıra büyük güçler arasındaki jeopolitik gerilimler de belirleyici oluyor. Dalio, bölgesel çatışmalar ve ticari anlaşmazlıklar nedeniyle bozulan ABD-Çin ilişkilerinin altını çiziyor. Bu gerilimler uluslararası ticaret ağını önemli ölçüde bozabilir ve dünya çapında ekonomik büyümeyi tehdit edebilir.

Özellikle iki süper güç arasındaki ilişkilerin geleceğine ilişkin belirsizlik önemli riskler taşıyor. Ukrayna'daki savaş ya da Hint-Pasifik bölgesindeki gerginlikler gibi küresel istikrarı daha da tehlikeye sokan başka jeopolitik krizler de var.

4. Uzun vadeli bir tehdit olarak iklim değişikliği


İklim değişikliği Dalio'nun analizinde göz ardı etmediği bir diğer faktör. Doğal afetlerin yıkıcı sonuçlarına ve savaşlara kıyasla muhtemelen daha fazla kurban sayısına dikkat çekiyor. Dalio, “Kuraklık, sel ve salgın hastalıklar, tarihsel olarak savaşlardan daha fazla insanı öldürdü” diye vurguluyor. İklim değişikliğinin ekonomik maliyeti zaten çok büyük. Bunun sonuçlarına uyum sağlamak, daha da büyük zararlardan kaçınmak için acil yatırım gerektirir.

İklim değişikliğini hafifletmenin maliyetinin yılda 1 trilyon dolara kadar çıkabileceği hesaplanıyor. Bu, küresel gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 1'ine tekabül ediyor. Dalio, sürdürülebilir çözümler geliştirmek için kamu ve özel yatırımcılar arasındaki işbirliğinin artırılması çağrısında bulunuyor. Ekonomiyi uzun vadede istikrara kavuşturmak için özel paranın özellikle iklimin korunmasına yönlendirilmesi gerekecek.

5. Teknolojik bozulma ve eşitsizlik


Dalio'ya göre teknoloji ekonomik değişimin itici güçlerinden biri ama aynı zamanda yeni eşitsizlikler de yaratıyor. “Teknoloji üretim avantajları yaratıyor ancak herkes bundan yararlanamayacak” diye açıklıyor. Yeni teknolojileri kullanma becerisine sahip ülkeler ve şirketler ekonomik açıdan üstün olurken diğerleri geride kalabilir.

Özel bir odak noktası yapay zekanın (AI) geliştirilmesidir. Dalio, onlarca yıllık deneyimine dayanan ve kullanıcılarla otomatik konuşmalar yapmayı amaçlayan bir yapay zeka botu üzerinde çalışıyor.

Unutmamanız gerekenler:

  • Ray Dalio şu anda küresel ekonomiyi tehdit eden beş temel faktörü belirliyor: borç krizleri, siyasi istikrarsızlık, jeopolitik gerilimler, iklim değişikliği ve teknolojik bozulma.
  • Özellikle ABD ve Çin gibi büyük güçler arasındaki borç ve jeopolitik çatışmalar ekonomik istikrar açısından ciddi bir tehdit oluşturabilir.
  • Teknolojik yenilikler fırsatlar getirirken eşitsizlikleri de artırıyor; iklim değişikliği ise uzun vadeli ekonomik riskler yaratıyor.
Bu arada : Fütürist Amy Webb'e göre küresel ekonomi, yapay zeka, biyoteknoloji ve giyilebilir teknolojilerin yönlendirdiği yeni bir süper döngüyle karşı karşıya. Bu konuda daha fazla bilgiyi makalemizde bulabilirsiniz.

kaydeden Moritz Schmidt
 
Üst